1. Namazda olan kimse, gerek Kur'an-ı Kerim'e gerekse başka bir yazıya bilerek bakıp manasını anlasa, namazda başka şeyle meşgul olduğundan dolayı. edebe aykırı hareket etmiş ve kerahet işlemiş olur. Ancak, manasını anladığı yazıyı dili ile söylemediği için namazı bozulmaz. Kasıtlı olmayarak gözü bir yazıya ilişip manasını anlasa mekruh olmaz.
2. Namaz kılanın önünde secde yerinden bir kimsenin geçmesi ile namaz bozulmaz. Geçen ister erkek, ister kadın, ister başka bir canlı olsun.
Mükellef olan bir kimse, kasten namaz kılanın önünden geçerse günah işlemiş olur. Bu meselenin dört yönü vardır:
a) Namaz kılan, önünden geçilecek yerde durmadığı halde ve uzağından dolaşıp gitmek de mümkün iken böyle yapmayıp namaz kılanın önünden geçen kimse günah işlemiş olur.
b) Namaz kılanın, insanların gelip geçtiği yerde durması ve uzaktan geçecek yerin de bulunmaması durumunda günah, namaz kılana aittir, önünden geçenin günahı yoktur.
c) Namaz kılanın, müsait yer var iken herkesin gelip geçeceği yerde namaza durması, yürüyenin de uzaktan geçmek mümkün iken namaz kılanın önünden geçmesi durumunda ise hem namaz kılan, hem de kılanın önünden geçen günah işlemiş olur.
d) Ne namaz kılan, önünden geçilmeyecek uygun bir yer bulabiliyor, ne de oradan geçmek isteyen, namaz kılanın uzağından geçebilecek bir yer bulabiliyor. Bu durumda namaz kılan da, önünden geçen de günah işlemiş olmaz.
Namazın Mekruhları
Namazda mekruh olan başlıca şeyler şunlardır:
1. Namazda bedeni veya elbisesi ile oynamak.
Bunlar namazda huşu'a aykırı hareketlerdir. Alnındaki tozu toprağı ve teri silmek de mekruhtur. Fakat kendisine rahatsızlık veriyorsa bunları silmek mekruh olmaz.
2. Parmak çıtlatmak, parmaklarını birbirine geçirmek, ellerini böğrüne koymak.
3. Esnemek, gerinmek.
4. Kırda namaz kılarken önündeki küçük taşları çevirip düzeltmek. (Üzerinde secde etmek mümkün olmayan yeri bir defa düzeltebilir.)
5. Göz ucu ile değil de boynunu çevirerek bakmak. Namazda bakmak üç çeşittir:
a) Mekruh olan bakış: Bu, boynunu çevirerek bakmaktır.
b) Mubah olan bakış: Bu, boynunu çevirmeden göz ucu ile sağa ve sola bakıştır.
c) Namazı iptal eden bakış; Bu, göğsünü kıbleden çevirerek bakmaktır
6. Namazda yere tükürük bırakmak.
Bu, tükürmek demek değildir. Çünkü tükürürken harf meydana gelirse namaz bozulur. Zorunlu hallerde tükürük yere bırakılmamalı bir mendile konmalıdır. Yere bırakılırsa mekruh olur.
7. Namazda dizlerini dikerek oturmak.
8. Erkekler secdede kollarını yere yaymak.
9. Kolları sıvamış halde namaz kılmak. Kısa kollu gömlek ile kılmak mekruh değildir. (Kadınlar kollarını açık bulundurursa namaz bozulur.)
10. Gömlek giymek mümkün iken namazı sadece pantolonla kılmak, (Bu erkeğe göredir, kadınlar böyle yaparsa namaz bozulur.)
11. İşaretle selam almak.
12. Özürsüz olarak bağdaş kurmak.
13. Başına mendil veya sarık bağlayıp ortasını açık bırakmak.
14. Namazda elbise ile bir veya iki defa (serinlemek maksadıyla) yellenmek.
15. Kıyam halinden başka yerde Kur'an okumak (Kıraati rükûda tamamlamak gibi.)
16. İntikallerdeki zikirleri intikalden sonra yapmak.
Mesela: rükûa eğildikten sonra "Allahü Ekber" demek, rükûdan tamamen doğrulduktan sonra "SemiAllahü limen hamideh" demek. Halbuki tekbir, rükûa eğilmeye başlarken alınır ve rükûa varınca tamamlanır. "SemiAllahü limen hamideh" 9 demeye rükûdan kalkarken başlanır ve doğrulunca bitirilir.
17. Namazlarda ikinci rekatı, birinciden üç veya daha fazla ayet okuyarak uzatmak.
18. Farz namazlarda bir rekatta aynı sureyi tekrar okumak, başka süre ezberinde varken birinci rekatta okuduğu süreyi ikinci rekatta bilerek tekrarlamak. (Nafile namazlarda aynı sureyi tekrar okumak mekruh değildir.)
19. ikinci rekatta, birinci rekatta okuduğu sure veya sureden önceki süre veya ayeti okumak.
Namazda süre okunurken baştan sona, yani, yukardan aşağıya doğru gidilir. Mesela; birinci rekatta Fatihadan sonra 'Elemtere'yi okumuş ise, ikinci rekatta "Liîlafîyi" okuması gerekir, doğru olan budur. Birinci rekatta "Uîlafı"yı okuyup ikinci rekatla "Elemtere"yi okumak tersine okuyuştur ve mekruhtur. Birinci rekatta bilmeyerek fatihadan sonra "Kul eüzübi rabbinnas "ı okusa, ikinci rekatta da onu tekrar eder. Eğer kasıtlı olarak okursa mekruhtur. Ancak yine aynı sureyi okur.
20. Birinci rekatta bir sureyi okuyup ikinci rekatta arada bir sure atlayarak öbür süreyi okumak.
Şöyle ki: Birinci rekatta "Elemtere"yi okusa, ikinci rekatta "Liîlafi"yı okuması gerekirken bunu atlayıp "Eraeytelleziy" okumak mekruhtur. Fakat iki veya daha fazla süre atlayarak okumak mekruh değildir.
Aynı rekatta iki süre okuduğu takdirde iki sure arasını bir veya birkaç süre atlayarak okumak da mekruhtur, Aradaki sure uzun ise, onu geçerek sonra ki süreyi okumak mekruh olmaz, (îki süreyi bir rekatta ara vermeden peş peşe okumak mekruh değildir,) Bir surenin ayetinden bir veya birkaç ayet atlayarak başka ayete geçmek de mekruhtur.
21. Bir rekatta, aralarını bir veya birkaç süre atlayarak iki sure okumak-- (iki süreyi bir rekatta ara vermeden peş peşe okumak mekruh değildir.)
22. Namazda güzel kokulu bir şeyi koklamak. (Kendi isteği dışında burnuna koku gelmesi mekruh değildir.)
23. Secdede el ve ayak parmaklarını kıbleden çevirmek-
24. Ellerini rükûda dizlerine, oturuşlarda uylukları üzerine ve ayakta iken sağ eli sol el üzerine koymamak.
25. Gözlerini yummak. (Ancak namazda huşu ve huzuru ihlal eden şeyleri görmemek için gözleri! yumması mekruh olmaz.)
26. Gözlerini yukarıya dikmek.
27. Gerinmek,
28. Namaza aykırı "amel-İ kalil=az i"" de bulunmak. (Üzerinden bir kıl koparmak gibi)
29. Ağzını ve burnunu örtülü bulundurmak.
30. Ağzında erimeyen bir şey bulundurmak. (Ağzına çeker gibi bir şey koyup tadı boğazına giderse namaz bozulur.)
31. Sıcak, soğuk veya yerin sertliği gibi bir zorunluluk olmadığı halde secdeyi sarığın dolamı üzerine yapmak.
32. Burnunda bir özür yokken sadece alın üzerine secde etmek.
Çünkü secdede alnı yere koymak farz, burnu yere koymak vaciptir. Özürsüz olarak vacibin terk edilmesi mekruhtur Ancak burnu yere koyup, özürsüz olarak alın yere konulmadığı takdirde namaz sahih olmaz.
33. Yol üzerinde, hamam içinde, yıkanılan yerde, mezarlıkta, (namaz için ayrılan yer hariç) çöplükte, hayvan kesilen yerde, pisliğe yakın yerde, sahibinin rızası olmayan yerde namaz kılmak.
34. Tuvalete çıkmak için sıkıştığı sırada namaz kılmak.
(Bu durumda olan, eğer vaktin çıkmasından korkmuyorsa tuvalete çıkıp rahatladıktan sonra abdest alıp namazı yeniden kılar. Vaktin çıkmasından korkarsa öylece namazım tamamlar.)
35. Düzgün olmayan ve başkasının yanına çıkamayacağı bir elbise ile namaz kılmak. Nitekim Hz. Ömer bir adamın, düzgün olmayan bir kıyafette namaz kıldığını görünce, ona:
- Seni bu kıyafetle bu insanlara göndersem gider misin" diye sordu, Adam:
Hayır diye cevap verdi. Bunun üzerine Hz. Ömer:
- Allah Teala, huzuruyla düzgün kıyafetle çıkılmaya daha layıktır, dedi.
36. Arzu ettiği bir yemek hazır iken namaza durmak.
37. Ayetleri, rükû ve secdelerdeki teşbihleri el ile saymak. (Kalben saymak mekruh değildir, dil ile saymak namazı bozar.)
38. imam, bir zir'S miktarı (yaklaşık 22 cm.) yüksek veya aynı miktar alçak yerde tek basma bulunmak.
39. Önündeki safta açık yer varken arkada namaza durmak.
40. Bir canlının resmi üzerine secde etmek. Canlı resmi bulunan elbise ile namaz kılmak. Namaz kılanın, önünde, sağında, solunda, başı üstünde ve arkasında canlı resmi bulunmak
Ayakta duran kişi, yerdeki resmi dikkat etmedikçe göremeyecek derecede küçük olursa veya büyük olup bağı bulunmazsa yahut da cansız bir varlığa ait resim ise namaz mekruh olmaz. Cepte veya cüzdandaki resimli para ve kimliklerle de namaz kılmak mekruh değildir.
41. Önünden insan geçebileceği zannedilen yerde namaz kılarken önüne "sütre " koymamak.
"Sütre" bir arşın (yaklaşık 68 cm.) veya daha fazla uzunlukta bir ağaç veya başka bir şeydir. Önünden insan geçebileceğini tahmin eden kimsenin, namaza başlamadan sütreyi secde edeceği yerin biraz ilerisine dikmesi müstehap, dikmemesi mekruhtur. Böyle bir yerde cemaatle namaz kılmıyorsa imamın önüne sütre dikilmesi yeterlidir.
Namaz kılınan yer sert olup sütre dikilecek durumda olmaz veya sandalye gibi ayakta durabilecek bir şey bulunmazsa sütreyi uzunlamasına Önüne koyar, sütre yoksa bir çizgi çizer.
Namaz kılan kimse, önünde sütre olsun veya olmasın, önünden geçeni uzaklaştırmaya çalışmamalıdır.
Ancak, baş. göz veya el işareti ile yahut "Sübhanellah" diyerek önünden geçmeyi önleyebilir. Erkekler önünden geçmeyi önlemek için okuyuşu yüksek sesle yapabilir. Kadınlar sağ elini sol eli üzerine vurabilir. Kabe'yi tavaf edenler orada namaz kılanların önünden geçebilir.
42. Kor halinde olan ateşe karşı namaz kılmak. (Önünde bulunan mum, kandil ve lambaya karşı namaz kılmak mekruh değildir.)
43. Farz olan namazda özürsüz olarak bir şeye dayanmak.
44. Namazda insan yüzüne karşı durmak.
45. Secdeye varırken ellerini dizlerinden önce yere koymak, secdeden kalkarken dizlerini ellerinden önce kaldırmak. (Bir özürden dolayı böyle yaparsa mekruh değildir.).
46. Namazda palto veya ceketi giymeyerek omuza almak.
47. Önünde uyuyan kimse bulunmak.
48. Rükûda başını yukarı dikmek veya aşağı eğmek.
49. Eüzü-Besmele, Sübhaneke ve amini açıktan okumak,
50. Rükû ve secde teşbihlerini terk etmek veya üçer defadan az söylemek.
51. Camide kendisi için bir yer belirleyerek namazı devamlı olarak orada kılmak,
Namaz Kılana Mekruh Olmayan Şeyler
Cepken giyenin, kollarını geçirmeden namaz kılması, Mushaf veya kılıca karşı namaza durması.
Yüzü kendisine karşı olmamak üzere, namaz kılarken önünde insan bulunması,
Hareketlerine engel olmadıkça namaz kılanın, boynuna kılıç ve benzeri bir şey asması, mekruh değildir.
Mum, kandil ve lambaya karşı namaz kılmak, üzerine secde edilmedikçe canlı resmi bulunan bir yaygı üzerinde namaz kılmak da mekruh olmaz.
Rükûda; elbisesi üzerine yapışarak uzuvlarının belli olmasını önlemek ve elbisesini topraktan korumak için az bir iş ile elbisesini çekmekte bir sakınca yoktur. Namaz kılan, alnına yapışan toprağı kendisini rahatsız ettiği takdirde silebildiği gibi terini de silebilir.
Yüzünü çevirmeden gözünün ucu ile bakmakta sakınca yoktur, ancak bakmamak daha uygundur. Namaz kılanı sinek rahatsız ediyorsa onu kovmak da mekruh değildir.
Namazı Bozmayı Vacip ve Caiz Kılan Şeyler:
Namazı bozmak haramdır. Ancak bazı durumlarda namazı bozmak vacip, bazı durumlarda caizdir.
Saldırıya uğrayan veya suya düşen bir insanın yardım islemesi halinde ona yardım etmek maksadıyla namazı bozmak vacip olur.
Davar sürüsüne kurt veya herhangi bir canavarın saldırması, gözleri kör olan veya tehlikeyi fark etmeyen bir kimsenin kuyuya veya çatıdan aşağı düşme tehlikesi ile karşılaşması durumlarında bu gibilere yardım için namazı bozmak caizdir. Düşme ihtimali kuvvetli ise o zaman namazı bozmak vacip olur. Ebenin; doğacak çocuğun veya annesinin ölmesinden, yahut bir organının telef olmasından korkması halinde namazda ise namazı bozması, değilse namazı ertelemesi yani kazaya bırakması da yine vaciptir.
Canavar, sel, yangın ve deprem tehlikesinden korkan veya düşmanla karşı karşıya bulunan kimselerin namazların ertelemeleri caizdir.
Nafile namaz kılmakta olan bir kimseyi, anne veya babası, (onun namazda olduğunu bildiği halde) çağırırsa namazı bozabilir. Eğer çocuğunun namazda olduğunu bilmeden çağırırsa namazı bozması vacip olur. Eğer farz namazında ise anne veya babasından biri çağırırsa namazı bozmaz. Ancak bir tehlike dolayısıyla yardım isterlerse namazı bozmak vacip olur.
Bir dirhem gümüş değerinde olan şeyin (başkasına ait olsa bile) çalınma korkusu durumunda farz olsa bile namazı bozmak caizdir.
Kadın, namaz kılarken tencerenin kaynayıp yemeğin taşmasından veya çocuğunun ağlayıp acı çekmesinden korkarsa namazını bozabilir.